„İNSANLIĞIMIZI ARIYORUZ“ Dünyanin tek hakimi olduğunu bildiğimiz insanoğlu, eğer görevini asıl yapması gereken gibi yapmış olsaydı, bügün dünyada: „savaşlar, adaletsizlik, haksızlik, ve hertürlü insanlık dışı uygulamalar olmazdı. İnsanoğlunun zaman zaman hayvanalarda daha vahşi olduğunu yaşayarak görüyoruz. İnsanın aç gözlülüğü, kazanma hırsı, çoğu zaman herşeyin önüne geçer hale geldi. Çünkü insanoğlunun hırsı ve sınır tanımamazlığı, insanın olması gereken insanlığından çıkarıyor. „MESELELERiNE DUYARLI OLMALIYIZ“ Aslında insanoğlunun görevi yaşadığı müdetce, insanlara faydalı olmak, adalet ve iyiliği tavsiye etmek ve yaşadığımız dünya da kul hakkı yememektir. Hepimiz insanız, dünya ya tek hakim olan insan aynı zamanda, zayıf, zaafları olan bir varlıktır. Yani insan hata, kusur, günah işlemeye ve hak yemeye mehillidir. Bu nedenle insanoğlu, inandığı değerler ışığında, nefsini terbiye etmeye çalışmalı, hatalarından ders almalı. En iyiyi yapmaya çalışarak, toplum meselelerine duyarlı olmalıdır. „AÇ GÖZLÜLÜK FELAKET GETiRiR“ Aç gözlü olan insan: „daha fazla üretmek, daha fazla satmak, daha fazla para kazanmak için, kimi zaman gayri meşru yollara bile baş vurabilmektedir. Öyle ki, böyle bir durum bir süre sonra, diğer insanaların ve insanlığın sağlığını kayıp etmesine, ölmesine sebep olabilmektedir. İnsan kazanmak için her türlü yolu mübah saymamalı, hak ve adalet ölçülerine dikkat etmeli, işini doğru, dürüst ve öbür dünyada hesabını verebileceği biçimde yapmalıdır. „MAKAM SAHiBi CAHiLLER“ Hepiniz zaman zaman şahit olmuşsunuzdur, bazı makam sahibleri insanlara tepeden bakarlar ve kendilerini bulunmaz bir nimet sanarlar. Kibirlidirler. Bu tip insanlar, iyi bir eğitim almış olsalar bile, eğitim onları bir makama getirmiş fakat, cehaletini alamamıştır. „İNSANLIĞIMIZI UNUTTUK“ Herşeyden önce insan olduğumuzun şuuru ve feraseti ile yaşamalıyız. Her insan yaşadığı topluma karşı yükümlülük taşımaktadır. İşte bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya bu yükümlülüğünün farkında olmayan insanlar, toplum huzurunu bozar hale gelirler. Belki çoğu zaman yaptıklarının yanlış olduğunu bile düşünemezler. Tabi olarak insanın gelişiminde, başta aile, çevere ve toplum çok önemlidir. En başta görev velilere düşmekte, dünyaya gelmesine vesile olduğu çocuğuna, daha küçükten gereken, ilgi ve alakayı göstererek, çocuğuna yaşadıklarıylada örnek olmalıdır. Veliler çocuğunun, en iyi eğitimi almasına gereken azami katkıyı vermeli ve çocuğunun insanlığa faydalı bir birey olarak yetişmesini temin etmelidir. Tabi bu arada, aile hayatından yoksun, her hangi bir nedenle aile birliği bozulmuş ve sahipleri olmayan çocuklarada başta, devlet, sivil toplum ve duyarlı insanalar gerekli ilgiyi ve alakayı göstermelidir. Bu şartlarda büyümek zorunda kalan çocuklara, gerekli hassasiyet gösterilmeli. Bu çocukların topluma yararlı bir birey olarak büyümesine tüm toplum yardım etmelidir. Tabi tüm sivil toplum kuruluşlarıda, insanların insanlığını muhafaze etmelerini gerektiğini, sürekli hatırlatmalı ve teşvik etmelidir. İnsanın vatanına, ailesine ve tüm insanlığa karşı sorumlulukları var. Kendi sorumluluklarını yerine getirmeyen insanların, beceriksizliğini örtemek için suçluyu hep karşı tarafta aramaya hakkı da yoktur. Bir bireyin önce kendi yükümlülüklerini yerine getirme görevi var. Her şeyi bir yerlerden bekleyen bir insanın, hiç kimseye, hiç bir şeye, hiç bir güzeliğe, hiç bir faydası olmadan bu dünyadan gider. Kendi görevlerini yapmayıp hataları hep karşısındakinde aradığı, hata, kusur, dedikodu, iftira ve adaletsizliğinin hesabını er geç hem bu dünyada, hemde ahirette verir. Bütün bu olumsuz, bencillik ve maddiyatcılığın içersinde, insanlığını korumaya çalışan herkesi kutluyor ve sayılarının artarak, dünya yönetimlerinde söz sahibi olmalarını, Yüce Allah´tan niyaz diliyorum. Tüm insanlığın insanlara faydalı insanlar yetiştirmesi dileği ile, Hz. Ali´nin dediği gibi, „iNSANLARA FAYDASI OLMAYANI, ÖLÜLERDEN SAY GiTSiN“ Hüseyin Duman