Almanya nereye gidiyor? AB´nin lideri ve mali kasası, dünyanın 3. büyük ekonomisi Almanya son dönemlerde dış siyastte bocalıyor. Almanya´da koalisyon hükümetinin Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Hür Demokratlardan oluşmasına ve Basbakan Olaf Scholz´un Sosyal Demokrat olmasına rağmen, Almanya hem Rusya/Ukrayna savaşını, hemde İsrail´in Gazze´de yaptığı soykırımını kayıtsız şartsız destekliyor. Almanya dış siyasette çözüm üretmekten ve gücüne göre etki üretmekten çok uzak bir duruş sergiliyor. Almanya maalesef güçlü lider Angela Merkel´den sonra, dış sorunlara çözüm üretmekten uzaklaştı. Sosyal Demokratlar ve Yeşiller Partisi bildik bileli savaşa hayır, barış, demorasi, insan hakları gibi vazgeçilmez görüşleri savunurken, bir anda, savaş tarafı safında yer aldılar. Kendi savunduklarının icraatlariyle birlikte tam tersini yaptılar. Rusya/Ukrayna savaşının barışıla çözülmesine dair hiç bir etki üretemediler. İsrail´e Gazze´deki soykırımına kayıtsız şartsız destek verdiler ve vermeye devam ediyorlar. Aslında böyle bir davranışı Almanya´da hiç kimse Olaf Scholz hükümetinden beklemezdi. Savundukları siyasetin dış işlerinde, tam tersini uyguluyorlar. Bütün bu yanlışların sonucu son AP seçimlerinde 1.Hırıstiyan Birlik Partileri, 2. AFD(Aşırı sağcılar), 3. SPD Sosyal Demokratlar, 4. Yeşiller oldu. Başbakan Olaf Scholz iyi bir insan olabilir fakat, liderlikten, siyasiden ziyade, daha fazla Bürokrat görüntüsü çiziyor. Almanya´nın dış siyaseti ABD ve İsaril´in verdiği politik karalara asistanlik yapmaktan öteye gidemiyor. Almanya maalesef dış politikada çözüm üretemiyor. Kendisine beklenmeyen olumsuz etkileri olabilecek gelişmelerin önünü alma iradesi gösteremedigi için, bu iki ülke tarafından belirlenen kurallar ve siyaset hedeflerine hizmet etmekten başka çaresi kalmıyor. Maalesef başkalarına demokrasi, hukuk, insan hakları dersi vermeye kalkan fakat, kendileri için ise her türlü vahşeti mübah sayan müesses nizama boyun eğiyor. Tabi ki bunun Almanya´nın çıkarlarına göre haklı nedenleri var. En büyük nedenlerinden birisi ise ekonomik kaygı. Fakat iş çığırından çıkarsa bu haklı nedenler haklılığını korurmu? Kocaman soru işareti? Olup bitenler Almanya´yı da dünyada güvenilmez bir devlet durumuna düşürüyor. Birde bütün bunların Sosyal Demokrat Başbakan liderliğinde yapılması ise ayrı bir çelişki, ayrı bir garabet. Rusya/Ukrayna savaşı avrupanın sınırlarında gerçekleşiyor. Almanya´da Ukrayna´ya destek ve silah veriyor. Almanya Ukrayna savaşıyla birlikte askeri harcamasını senelik 100 Milyar euro´dan %100 artış yaparak, 200 Milyar euro´ya çıkardı. Dolaysıyla olup bitenlere karşı geçte olsa önlem almaya çalışıyor. Fakat Avrupa toplamda kendsine yapılacak her hangi bir saldırıya karşı kendinisini koruyacak askeri güçte değil. Askeri yönden avrupanin en güçlü ülkesi Fransa o kadar. Zaten avrupa vatandaşlarıda askerliği ve savaşları sevmiyor. Avrupanın bir savaşın içersine girmesi avrupadaki refahın sonunu getirecektir. Savaşın Avrupayı şimdiden öngörülemez noktalara getireceği de aşikardır. Allah korusun savaş yayılır, dayanılmaz hale gelir, Rusya birliğinin dağılma noktasına geldiğini düşünür, bekasının tehdit altında girdiğine kanaat getirir, nasıl olsa iş son raddeye geldi deyip Almanya´nın veya avrupanın her hangi bir yerine, nükleer başlıklı veya balistik bir füze atarsa sonuç ne olur? Bunu her sağduyulu siyasetcinin, ülke yöneticilerinin, sorumluluk sahibi olanların derin derin değerlendirmesi ve ona göre çözüm üretmeleri ve tedbir almaları gerekir. Şuan Almanya´nın dış güvenliği ABD ye emanet. Fakat CIA´nin Almanya Başbakanı´nını yakın geçmişte dinlediğini ve belki halada buna devam ediyor olabileceğini unutmayalım. Almanya güçlü, tecrübeli, geçmişte çok ağır badirelerden geçmiş bir devlet. Almanya inşallah bütün bu karmaşaların içersinden çıkmayı başarır. Eğer başaramazsa, dünyada güç dengelerinin değiştigi bir dönemde yanlış safta yer alarak çok ağır bedeller ödenebilir. Buda avrupa birliğinin sonunu getirir. Savaşların olmadığı, insan haklarının herkes için aynı olduğu, masum ve mazlumların haklarının korunduğu bir dünya özlemiyle. Hüseyin Duman