Türk Döneri Avrupa Birliği Yolunda

Türk mutfağının gözde lezzetlerinden biri olan döner, "Geleneksel Ürün Adı" olarak tescil edilmek üzere Avrupa Birliği'ne (AB) yapılan başvurunun ilanı, AB Resmi Gazetesi'nde yayımlandı. Bu ilan, dönerin AB tarafından tanınma sürecinin ilk adımı olarak kabul ediliyor.

İlanın yayımlanmasının ardından, dönerin "Geleneksel Ürün Adı" olarak tescili için 3 aylık bir itiraz süresi başladı. Bu sürenin tamamlanmasıyla birlikte, döner tescil edilecek ve böylece Türkiye'nin AB'de tescillenen ilk geleneksel ürünü olacak.

AB Resmi Gazetesi'ndeki ilanda, dönerin sığır, koyun veya tavuk etinden yapılabileceği ve etlerin ince ve yatay dilimler halinde kesilerek bir şişe dizildiği, şişin dikey olarak kendi ekseni etrafında dönerek ateşte pişirildiği bilgisine yer verildi. Ayrıca, et dilimlerinin pişirme öncesi yoğurt veya süt, biber veya domates püresi, tuz, çeşitli otlar ve baharatlarla terbiye edildiği ve şişlenme sırasında et katmanları arasına yatay olarak dilimlenmiş yağ yerleştirildiği belirtildi.

Dönerin Kısa Tarihçesi

Dönerin tarihi, 1800'lü yılların başından itibaren İstanbul'dan Osmanlı coğrafyasının çeşitli şehirlerine yayılmasına dayanıyor. İlk olarak lokantalarda ve hanlarda pişirilip satıldığı ifade edilen ilanda, Takiyüddin'in el yazmalarında dönerin dikey pişirilmesinin 1546 yılına kadar uzandığı bilgisi verildi.

İlan, dönerin 1962'den 1979'a kadar yoğun bir şekilde devam eden Türklerin Avrupa'ya, özellikle Almanya'ya göçüyle birlikte kültürel bir simge haline geldiğini vurguluyor. Döner, adı ve üretim süreci değişmeden Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine yayılarak büyük bir popülarite kazandı.

Avrupa'da en popüler yemeklerden biri haline gelen dönerin, isminin "dönmek" kelimesinden geldiği ve adının geleneksel pişirme tekniğiyle ilgili olduğu da kaydedildi.